Rahimin vajinaya açıldığı boyun şeklindeki kısma serviks (rahim ağzı) denir. Çok güçlü bir kas olup, normalde oldukça sıkı kapalıdır. Ancak doğum sırasında bebeğin dışarı çıkmasına izin verecek şekilde açılır.
Serviksin gebelik ilerledikçe gebeliği taşıyamayacak kadar güçsüz olması ve normal durumda doğumda açılması gerekirken, doğum sancıları başlamadan erken dönemde açılması durumuna servikal yetmezlik denir.
Tanı konulması için en önemli bulgu gebelik öyküsüdür. Daha önceki gebeliklerde 14-24 hafta arasında ağrısız rahim ağzı açılması veya amniyon zarlarının sarkması gerçekleşmişse bu durum servikal yetmezlik riski anlamına gelecektir. Daha önce yaşanmış bir servikal yetmezlik öyküsü yoksa gebelik sırasında tanı konulması için rahim ağzının uzunluğu vajinal ultrasonla ölçülür. Rahim ağzının kısalması, erken doğum olasılığını arttırmaktadır.
Servikal yetmezliği olan hastalarda serviks V,T,Y ve ya U şeklinde bir görünüm alır. Rahim uzunluğu ultrason ile ölçüldüğünde 30 mm den kısa olması durumunda %1 , uzunluk 15 mm den küçük olduğu durumda %50, uzunluk 5 mm den küçük ise bu durumda %80 olasılıkla erken erken doğum olacaktır.
Gebelik dışında olan muayenelerde ise rahim ağzı açıklığının 8 mm nin üzerinde olması durumunda servikal yetmezlik söz konusu olmaktadır. Vajinal muayene sırasında 8 nolu metal hegar bujisinin rahim ağzından geçmesi ile bu tanı konulmuş olur. Ayrıca rahim filmi ile de tanı konulabilir.
Servikal yetmezlik tanısı konulduğunda en iyi tedavi yöntemi cerrahidir. Bu işlem gebe kalındıktan sonra uygulanır. Bu işleme serklaj denir. Gebeliğin 12. Ve 14. Haftalarında yapılan bu işlemle serviks açıklığı normal sınırlar içerisinde tutulur. Bu sayede erken doğum riski önlenmiş olur ve rahim ağzı hamileliğin sonuna kadar kapalı olarak tutulmaya çalışılır.
Serklaj acil veya proflaktik(koruyucu) olarak 2 grupta incelenir.
Gebeliğin 28. Haftasından önce yapılan muayenelerde;
Gebeliğin 12. Haftasında muayenelerde;
En sık kullanılan tekniktir. Genel anestezi ile 5-10 dakika da, serviks özel bir dikiş ile çepeçevre dikilir. Ağzı torba gibi büzülür. İşlem sonrasında antibiyotikler ve progesteron ilaçları kullanılır. İşlem sonrası erken dönemde hafif kanamalar olması normaldir. Genellikle hastanede günübirlik yatış yeterli olur. Hastanın durumuna göre buna karar verilir. İşlem sonrası istirahat edilip doğuma kadar ilişki olmaması gereklidir.
Bu yöntemde dikişlerin alınması gerekmektedir. Normal doğum planı yapan hastalarda genellikle 37. haftada ya da doğum sancılarının başlaması ve amniyon sıvısının gelmesinin ardından dikişler alınmaktadır. Ancak sezaryen ile doğum kararı alınmış hastalarda, operasyondan hemen önce ya da sonra dikişler alınabilmektedir.
Bu teknikte vajinal yolla uygulanmaktadır. İdrar kesesi ve kalın bağırsak sıyrılıp, mukoza açılır. Kendiliğinden eriyen dikiş materyali kullanılarak rahim ağzının büzülmesi sağlanır. Bu işlem sonrası dikişler kendiliğinden eriyeceği için dikişin alınması gerekmez.
Bazen Anatomik nedenlerle vajinal yolla uygulanan Serklaj yöntemleri uygulanamaz. Ya da vajinal Serklaj uygulandığı halde erken doğum ya da düşük nedeniyle gebelik kaybı olbilir. Bu durumda karın bölgesinden müdahale edilir. Açık ya da laporoskopik olarak gebe ya da gebe olmayanlara uygulanmaktadır.
Serklaj acil ve koruyucu olarak 2 grupta değerlendirilir. Acil Serklaj saptandığı anda yapılmalıdır. Koruyucu Serklaj ise gebeliğin 12. Ve 14. haftalarında yapılabilir.
İşlem öncesi gebelik haftası, bebeğin canlı olduğu, herhangi bir anomalisinin olmadığının ultrasonla tespit edilmesi şarttır.
Randevu Talep Edin