Dismenore, rahim kasılmalarının sebep olduğu ağrılı adet dönemlerinin tıbbi adıdır. Primer dismenore tekrarlayan ağrıyı ifade ederken, sekonder dismenore üreme sistemi bozukluklarından kaynaklanır. Her ikisi de tedavi edilebilir.
Dismenore, menstrüasyon döneminde görülen şiddetli ağrı veya kramplar olarak tanımlanmaktadır. Primer (birincil) ve Sekonder (ikincil) olmak üzere 2 tip dismenore vardır. Primer dismenore, tekrarlayan ve diğer hastalıklardan kaynaklanmayan yaygın adet kramplarının adıdır. Ağrı genellikle adet döneminden bir veya iki gün önce veya kanama ile birlikte başlar. Alt karın bölgesinde, sırtta veya uyluklarda hafif ila şiddetli arasında değişen ağrılar hissedilebilir.
Ağrı tipik olarak 48-72 saat arasında sürebilir ve bulantı ve kusma, yorgunluk ve hatta ishal gibi başka semptomları da beraberinde getirebilir. Yaygın adet krampları, yaş ile birlikte daha az ağrılı hale gelmektedir. Bununla birlikte doğumdan sonra da ağrının şiddetinde azalma görülmekte veya sorun tamamen ortadan kalkabilmektedir. Bununla birlikte kadın üreme organlarındaki bir bozukluk veya enfeksiyon nedeniyle adet dönemi ağrılı geçiyorsa, bu sekonder dismenore olarak adlandırılmaktadır. Sekonder dismenore ağrısı genellikle adet döngüsünden daha erken başlar ve yaygın adet kramplarından daha uzun sürer. Bu süreçte kişilerde genellikle bulantı, kusma, yorgunluk veya ishal olmaz.
Menstrüel kramplar, prostaglandin adı verilen bir kimyasalın rahmin kasılmasına neden olmasıyla ortaya çıkar. Rahmin çok fazla kasıldığı durumlarda, bu bölgedeki kan damarları üzerinde de baskı oluşmakta ve kas dokusuna yapılan oksijen beslemesi de olumsuz etkilenebilmektedir. Kasın bir kısmı, oksijen kaynağını kısa süreliğine kaybettiğinde ise kişi ağrı hissetmeye başlamaktadır.
Sekonder dismenore kaynaklı adet ağrısı ise üreme organları ile ilgili problemlerin bir sonucudur. Kramplara neden olabilecek durumlar şunlardır:
Endometriozis: Rahim içini kaplayan dokunun (endometrium) rahim dışında bulunması durumudur. Bu hastalık genellikle pelvis dediğimiz karnın alt bölgelerinde görülmektedir. Bir diğer ismi çikolata kisti hastalığı olan bu problemde dokular, bulundukları yerde aylık hormonal değişikliklere cevap vererek kanar ve dökülür. Bu da şişlik ve ağrıya neden olabilmektedir.
Adenomyozis: Rahim astarının rahim kasına doğru büyüdüğü bir durumdur. Bu durum, anormal kanama ve ağrı ile birlikte rahmin olması gerekenden çok daha fazla büyümesine neden olabilmektedir.
Pelvik inflamatuar hastalık (PID): Rahimde başlayan ve diğer üreme organlarına yayılabilen bakterilerin neden olduğu bir enfeksiyondur. PID, midede ağrıya neden olurken, aynı zamanda cinsel ilişki esnasında ağrı hissedilmesine de sebep olabilmektedir.
Servikal stenoz: Serviksin daralması veya uterusa açılmasıdır.
Fibroidler (iyi huylu tümörler): Rahim içinde, dışında veya duvarlarında meydana gelen büyümelerdir.
Dismenora, adet dönemlerinde en çok şu şikayetlerin görülmesi ile araştırılmaktadır:
Öncelikle, iki veya üç günden fazla süren şiddetli veya olağandışı adet ağrıları veya krampları varsa, mutlaka uzman bir hekime başvurmakta yarar vardır. İlk olarak hastanın adet döngüleri, ağrı ve krampları hakkında hikayesi alınır ve sonrasında ise pelvik muayenesi yapılır. Bu muayene sırasında, bir spekulum yardımı ile hastanın vajinası, serviksi ve rahmi detaylı olarak incelenmekte; ihtiyaç halinde test için vajinal sıvı örneği de alınabilmektedir. Ayrıca rahim ağzından sürüntü alınması (smear testi), laboratuvar testleri ve ultrason muayenesi gibi bazı ek testler de istenebilmektedir. Özellikle sekonder dismenora olduğu düşünülen hastalara ise laparoskopi adı verilen cerrahi bir işlem de uygulanabilmektedir. Bu işlemde göbeğe yapılan minik bir kesiden, laparoskop adı verilen ışıklı ince bir boru şeklindeki alet ile karın içine girilir. Bu sayede hastanın pelvik bölgesi incelenebilmektedir.
Dismenore tedavisi genel olarak ilaçları ve ağrıyı azaltan teknikleri içerir. Hafif adet kramplarını hafifletmek için uzman hekimin önerdiği ve steroidal olmayan anti-enflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar aynı zamanda prostaglandinlerin çıkışını da azaltmaktadır. Bununla birlikte alt sırt ve karın bölgesine sıcak su torbası konması, istirahat edilmesi, özellikle kafein içeren içecek ve yiyeceklerin tüketilmemesi, sigara ve alkolden uzak durulması ve alt sırt ve karın bölgesine hafif bir masaj yapılması da ağrıyı azaltacak yöntemler arasındadır. Düzenli egzersiz yapan kadınların ise genellikle daha az adet ağrısına sahip olduğu görülmektedir. Krampları önlemeye yardımcı olmak adına uygun egzersizler, haftalık rutinin bir parçası haline getirilebilir.
Eğer yapılan muayenenin sonucunda hastanın sekonder dismenore olduğu anlaşılırsa, bu durumda sorunun temeline inilmekte ve buna neden olan hastalık araştırılmaktadır. Dismenoreye neden olan hastalıkların tedavisinde ise genellikle ilaç tedavisi veya cerrahi yöntemler kullanılmaktadır.
Ağrılı adet dönemleri olan kadınlar genellikle ağrıyla başa çıkmanın doğal yollarını bulmaya çalışırlar. Alternatif veya tamamlayıcı yöntemler üzerine yapılan çalışmaların sonuçları hakkında ise kesin bir yargıya varmak doğru olmamaktadır. Bununla birlikte çoğu takviyenin FDA tarafından düzenlenmediğini unutulmamalıdır. Bu dönemde yararlı olabilecek en sağlıklı alternatif yöntemler ise şunlardır:
Bu soruya kesin bir ‘evet’ cevabını vermek zor olsa da dengeli beslenme ve düzenli egzersizle krampları minimuma indirmenin mümkün olduğu söylenebilmektedir. Ayrıca yine uzman bir doktor tarafından önerilecek doğum kontrol hapları, deriye yapıştırılan bantlar ve vajinal halka gibi hormonal kontrasepsiyon yöntemleri veya B1 vitamin ve magnezyum takviyesi de ağrıyı azaltmaya yardımcı olmaktadır.
Birçok kadının ortak sorunu olan ağrılı adet dönemi, yaşam kalitesini oldukça bozan da bir problemdir. Bu süreçte semptomları takip etmek ve anormal görünen bir durumda vakit kaybetmeden uzman bir doktora başvurmak en doğrusu olacaktır.
Randevu Talep Edin